Sarıyer / İstanbul
+90 212 304 39 40

Akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi

Akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi

Kemoterapi vücutta hızlı çoğalan hücrelerin çoğalmasını engelleyen ilaç tedavisidir. Akciğer kanseri çoğalma hızı yüksek olduğu için bunlar üzerine etkilidir. Bununla birlikte vücudumuzda saçlı deri, mide, deri ve sinir gibi yapılarımız da hızlı çoğaldıkları için kemoterapi ilaçları bu tür dokulara da zarar verme potansiyeline sahiptir. Bu sebeple, yani normal doku ve organlarımızda oluşabilecek zararlar nedeniyle kemoterapiyi belirli bir sürenin üzerinde uygulamak mümkün değildir. 

Medikal onkoloji uzmanları tümörün cinsine göre verilecek ilaçlara karar verirler. Kemoterapi ilaçları hastaların damar yolu ile vücuda verilir. Kemoterapiden önce ayrıntılı muayene ve kan analizleri yapılıp hastada zararlı bir etkinin oluşmasının önüne geçilir. İlaçlar 3 haftada bir uygulanır, ancak, doktor hastanın muayene ve laboratuvar bulgularına göre bu planlamada değişiklik yapabilir.

Kemoterapi uygulamasında kanserin cinsi de önem taşır. Küçük hücreli akciğer kanserleri küçük hücreli olmayan kanserlere göre çok daha hızlı çoğaldığı için bu tür kanserlerde kemoterapi daha etkili olmaktadır. Oysa küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinde ise aşağıda özetlediğimiz akıllı ilaçlar ve immunoterapi daha etkilidir. 

Kemoterapi ve Akciğer Kanseri Tedavisindeki Yeri

Kemoterapi, kanser tedavisinde uzun yıllardır kullanılan ve hala birçok kanser türünde etkili olan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, vücutta hızlı çoğalan hücrelerin büyümesini engellemek üzere geliştirilmiş ilaçların kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Akciğer kanseri gibi hücrelerin hızlı bölünme ve çoğalma gösterdiği hastalıklarda, kemoterapi tümör hücrelerini hedef alarak bu süreci durdurmayı amaçlar. Ancak, kemoterapinin etkili olmasının yanı sıra, vücudun sağlıklı dokularında da olumsuz etkiler yaratabilmesi, bu tedavinin sınırlamalarını beraberinde getirir.

Kemoterapinin Etki Mekanizması

Kemoterapi ilaçları, özellikle hızla bölünen hücreleri hedef alır. Kanser hücreleri kontrolsüz bir şekilde hızla çoğaldıkları için bu ilaçlar, bu süreç üzerinde etkili olur ve tümörün büyümesini yavaşlatabilir ya da durdurabilir. Ancak insan vücudunda sadece kanser hücreleri değil, aynı zamanda saç kökleri, mide iç yüzeyindeki hücreler, deri ve bazı sinir dokuları gibi sağlıklı hücreler de hızlı bir şekilde bölünme gösterir. Kemoterapi ilaçları bu tür dokuları da etkileyebileceğinden, saç dökülmesi, mide bulantısı, deri hassasiyeti ve sinir hasarı gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.

Bu yan etkiler nedeniyle, kemoterapinin belirli bir sürenin ötesinde uygulanması genellikle mümkün olmaz. Vücuttaki sağlıklı dokuların zarar görmesini önlemek için tedavi süreci titizlikle planlanır ve belirli aralıklarla uygulanır.

Kemoterapinin Planlanması

Kemoterapi süreci, medikal onkoloji uzmanları tarafından kişiselleştirilmiş bir şekilde planlanır. Bu planlama sırasında tümörün cinsi, hastanın genel sağlık durumu ve kanserin evresi göz önünde bulundurulur. Verilecek ilaçların seçimi, tümörün biyolojik özelliklerine bağlıdır. Örneğin, bazı ilaçlar belirli genetik mutasyonlara sahip kanser türlerinde daha etkili olabilir. Tedaviye başlamadan önce ayrıntılı bir fiziksel muayene ve kan analizleri yapılır. Bu testler, hastanın tedaviyi tolere edebilme kapasitesini değerlendirmek ve olası yan etkileri en aza indirmek için gereklidir.

Kemoterapi genellikle hastalara damar yolu ile uygulanır ve bu işlem genellikle hastane ortamında gerçekleştirilir. Standart bir tedavi döngüsü, 3 haftalık aralıklarla tekrarlanan uygulamaları içerir. Ancak, hastanın muayene ve laboratuvar bulgularına bağlı olarak bu sürelerde değişiklik yapılabilir. Örneğin, tedavi sırasında vücut bağışıklık sistemi zayıflarsa veya karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında sorunlar ortaya çıkarsa, uygulama süreleri uzatılabilir ya da ilaç dozu azaltılabilir.

Akciğer Kanseri Türlerine Göre Kemoterapinin Etkisi

Akciğer kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK) olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Kemoterapinin etkisi ve tedavi stratejileri, bu iki kanser türü arasında farklılık gösterir.

  • Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK):
    Bu kanser türü, küçük hücreli olmayan türlere kıyasla çok daha hızlı bir şekilde büyüme ve yayılma eğilimindedir. Hızlı çoğalma özellikleri nedeniyle, kemoterapi bu tür kanserlerde oldukça etkili bir tedavi yöntemi olarak öne çıkar. KHAK hastalarında kemoterapi genellikle birinci basamak tedavi olarak uygulanır ve tümörün büyümesini durdurmada yüksek başarı oranlarına sahiptir. Ancak bu kanser türü hızlı yayıldığı için, kemoterapi genellikle diğer tedavi yöntemleriyle (örneğin radyoterapi) birlikte kullanılır.

  • Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri (KHDAK):
    KHDAK, akciğer kanserlerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturur. Bu tür kanserler, küçük hücreli olanlara göre daha yavaş büyür ve bu nedenle tedavi yaklaşımı farklılık gösterir. Kemoterapi KHDAK tedavisinde önemli bir rol oynamasına rağmen, özellikle ileri evre hastalarda immünoterapi ve akıllı ilaçlar daha etkili sonuçlar verebilir. Bu tedavi yöntemleri, kanser hücrelerinin büyümesini daha spesifik bir şekilde hedef alır ve yan etkileri kemoterapiye göre daha azdır. KHDAK hastalarında, kemoterapi genellikle immünoterapi veya cerrahi tedavi sonrasında tamamlayıcı bir tedavi olarak uygulanır.

Kemoterapinin Yan Etkileri ve Yönetimi

Kemoterapi sırasında görülen yaygın yan etkiler arasında şunlar yer alır:

  • Saç dökülmesi: Kemoterapi ilaçları saç köklerini etkilediği için geçici bir saç dökülmesi yaşanabilir. Tedavi sona erdiğinde saçlar genellikle tekrar büyür.
  • Mide bulantısı ve kusma: Bu yan etkiler, mide hücrelerinin kemoterapiden etkilenmesiyle ortaya çıkar. Anti-bulantı ilaçları bu semptomları hafifletmek için kullanılabilir.
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması: Kemoterapi, kemik iliğini etkileyerek enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle hastaların enfeksiyonlardan korunması büyük önem taşır.
  • Yorgunluk: Kan hücrelerinin azalması ve vücudun tedaviye verdiği yanıt nedeniyle enerji seviyeleri düşebilir.

Yan etkilerin yönetimi, kemoterapi sürecinin kritik bir parçasıdır. Tedavi sırasında doktorlar, hastaların şikayetlerini dikkatle izler ve gerekli durumlarda tedavi planını yeniden düzenler.

Sonuç

Kemoterapi, akciğer kanseri tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Özellikle küçük hücreli akciğer kanserinde etkili bir yöntem olan kemoterapi, küçük hücreli olmayan türlerde ise diğer tedavi seçenekleriyle birlikte kullanılarak hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Tedavi süreci hastanın ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilir ve yan etkiler dikkatle yönetilir. Kanser tedavisinde erken teşhis ve doğru tedavi planlaması, hastaların yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmada kritik bir rol oynar.

Bu içerikleri gördünüz mü?